Modellememizin ardından bireyin işinde anlam bulma sürecinde esas kaynak olan kendisi ile ilgili faktörleri ele alarak başlayalım. Bunun için işte anlam bulmamıza etki eden bireysel faktörleri inceleyebiliriz.
Bireysel faktörleri 2 başlık altında değerlendirecek olursak benliğimize ilişkin belirleyiciler ve maneviyata ilişkin belirleyiciler olarak söz edebiliriz.
Benliğimize ait bileşenler ise iş değerleri, motivasyon ve inançlardan oluşmaktadır. Maneviyata ilişkin olanlar ise maneviyatımız ve meslek aşkıdır (calling).
Değerler
İş değerleri literatürde bireylerin çalışmalarının karşılığında kazanmayı istedikleri ve kazanmaları gerektiğini düşündükleri sonuçlar olarak tanımlanmaktadır (Nord vd.1990). Buna ilişkin literatürde yapılan çalışmalar anlamlı çalışma konusunda bir ilişki olduğunu göstermektedir. Örneğin yapılan bir çalışmada bireylerin kendi değerlerine yönelik bir meslek seçimi yaptıklarını bulmuştur ( Gandal vd. 2005). Buna yönelik ise bireylerin kişisel değerlerine yönelik seçimler yapma eğiliminin, yaptıkları anlam bulmalarının daha olası olduğunu söyleyebiliriz. Bir başka araştırmada ise çalışanların elde etmek istediklerine yönelik beklentilerinin birçok katılımcı için önemli olduğu bulunmuştur ( Super ve Şverko, 1995).
Motivasyon
Benliğimizle ilgili bir diğer belirleyici olan işimize yönelik motivasyon için "bir bireyin işte etkili bir performans gösterirken pozitif içsel duygular yaşama derecesi" olarak ifade edilmiştir (Oldham, 1976) ve çalışanlar eğer işlerini anlamlı buluyorlarsa içsel motivasyonun arttığı düşünülmektedir (Hackman ve Oldham,1976,1980). İçsel motivasyonumuzun katıldığımız etkinliklerde kendi isteğimizle bulunmak olduğunu söyleyebiliriz (Sheldon vd., 2003) ve yapılan bir çalışmada doğası gereği yalnız çalışılınca keyifli olmayan bir işte bile eğer bu işi yapan kimse kendi kendine bu işi anlamlı bulduğunu ve içsel motivasyonun sağlandığını ifade etmişlerdir ( Shamir, 1991). Bunun için eğer yaptığımız iş kendi algımıza göre keyifliyse hem anlamlı bulup hem de o işi yapmaya yönelik motivasyonumuz olabileceğini söyleyebiliriz.
Çalışma Yasantımızın Rolü veya İşlevi Hakkındaki İnançlarımız
Benliğimizle ilgili son belirleyici olarak çalışma yasantımızın rolü veya işlevi hakkındaki inançlarımız hakkında yürütülen çalışmalarda genel konu başlıklarından olan işe katılım ve iş merkezcilik çalışmaları önemlidir. Bu anlayışa göre işe katılım için çalışanların hayatında işlerinin ne kadar merkezi olduğu ve ihtiyaçlarını karşılamayla alakalı algıları arasındaki uyuma odaklanır (Kanungo, 1982). Buna yönelik ise birey işine ne kadar katılırsa kendisini veya özsaygısını işten ayırmanın o denli zor olduğu ve bu durumun da birey için işini anlamlı kıldığı ifade edilmektedir (Brown,1996). İş merkezciliği için ise bireyin diğer hayat alanlarına göre (aile, boş zaman, din vs.) işinin ne kadar merkezi olduğu algısıdır. Yapılan bir çalışmada ise iş merkezciliğine yönelik daha güçlü inançlar taşıyan bireylerin işlerini daha anlamlı gördüğü ve işlerinden herhangi bir sebepten ötürü ayrılmaları halinde (örn. emeklilik, işten atılma) ortaya çıkan sonuçların o bireyler için daha olumsuz sonuçlandığı bulunmuştur.
Benliğimize ilişkin belirleyicilerin ardından bir diğer anlamlı çalışma için bireysel faktör olan manevi yaşam boyutuna yönelik kavramlardan söz edebiliriz. Yapılan bazı araştırmalarda insanların hayatlarının ve işlerinin anlamlarını bulmada maneviyatın ve dinin önemli olduğunu bulmuşlardır ( Lips-Wierma,2002, S′verko ve Vizek-Vidovic′, 1995). Bu konuda çalışmalar maneviyat ve mesleğe kutsal atıf (calling) başlıklarında incelenmektedir.
Maneviyat
Maneviyat (spirituality) kutsal bir güce veya inanç sistemine bağlantı arzusudur ( Hill ve Pargament, 2003). Yapılan bir araştırmada neticesinde manevi yönünü öne çıkaran çalışanlar yapılan iş etkinliklerini genel olarak kendilerinden büyük ya da kendileri dışında bir anlam ya da amacın parçası olarak değerlendirmişlerdir (Lips-Wierma,2002). Buna göre çalışanlar kendileri dışında bir kaynak ile bağlantı kurarak anlam bulma çabası içerisindedir. Victor Frankl ise bu konuya yönelik olarak insanlar yaşamlarındaki anlam arayışlarında kendilerinden dışarıda olan kaynaklara onları takip ederek ulaşıbileceğini söylemiştir. Eğer çalışanlar işlerini manevi bir boyutta değerlendirirse işleri onlar için daha anlamlı ve derin bir hale gelir.
Meslek Aşkı (Calling)
Manevi yaşam boyutundaki bir diğer başlık olan mesleğe kutsal atıf (calling) kavramı Martin Luther'e kadar uzanmaktadır ve ona göre yapılan iş ruhsal bir öneme sahip değildir ve önemli olan o işi Tanrı için yapmaktır ve iş bu şekilde kutsal bir hal alır. Yapılan bazı çalışmalarda ise bu yoruma benzer şekilde birçok çalışan yaptıkları işi Tanrı'dan gelen kutsal bir görev olarak değerlendirmiştir (Bunderson ve Thumpson,2009;Steger ve.,2010). Bu gibi sonuçlar bize işimize yönelik manevi değerlendirmelerin ve kutsal çağrı algısının anlamlı çalışma üzerinde önemli etkisi olduğunu göstermektedir.
Anlamlı Çalışma Çıktıları
Bireysel faktörlerin genel bir değerlendirmesinin ardından birçok bileşenin işimizde anlam bulmamızla ilişkili olduğunu söyleyebiliriz. Sırada ise işte anlam bulmanın yapılan çalışmalar eşliğinde ne gibi çıktıları olduğundan bahsedelim.
Anlam arayışımızın bir parçası olarak düşünebileceğimiz anlamlı çalışma bu serüvende önemli bir role sahiptir. Bir örnekle devam edecek olursak Frankl'ın muayenehanesine iş yapmasına engel olan fiziksel bir sorunla gelen danışan, terapinin ardından fiziksel probleminin de ortadan kalkmasıyla beraber kendini tekrar eskisi gibi hissetmiş ve bu iyi oluşundan dolayı; yaşadığı sorunla beraber gelen, hatta intihara kadar varan, düşüncelerinden uzaklaşmış ve hayatı tekrar "anlamına" kavuşmuştur. Bu örnek iş yaşantımızın bizim için ne kadar önemli olduğuna dair bir göstergedir. Eğer bir sorun yaşarsak bu durum işimiz dışında bazı durumlarda da kendini gösterebilir. Dolayısıyla anlamlı çalışmanın sonuçları da bizler için son derece değerlidir.
Literatürden bu konuya örnek verecek olursak yapılan işin anlamlı algılanması sonucunda birey kimlik ve katılım duygusu beslemektedir. Aynı zamanda işleriyle ve işlerinin sonuçlarıyla bağlantılı hissetmektedirler (Wingerden ve Stoep, 2018). Yapılan diğer çalışmalar da işte anlam bulmanın diğer olumlu sonuçlarına değinilmektedir. Bir araştırmada yaptıkları işin anlamlı olduğunu söyleyen katılımcılar daha yüksek psikolojik uyum ve bulundukları kurum için daha istenen özelliklere sahip olduğu görüldü (Steger ve ark., 2018). Başka bir çalışmada ise işlerini anlamlı bulanlar daha fazla oranda iyi oluşa sahiplerdi ( Arnold ve ark, 2007). Yine ilişkili bir diğer kavram olan iş doyumuna yönelik bir çalışmada ise işlerini anlamlı bulanlar daha yüksek iş doyumu belirtmişlerdir ( Kamdrom, 2005). Yukarıda söz ettiğimiz meslek aşkı -mesleğe kutsal atıfla-(calling) ilgili bir çalışmada ise işlerini bu kavramla ifade eden çalışanlar daha yüksek iş tatmini belirtmişlerdir ve aynı zamanda herhangi bir karşılık almadan diğer çalışanlara göre daha fazla çalışma saatleri olduğunu ifade etmişlerdir (Wrzesniewski ve ark., 1997).
Ayrıca anlamlı çalışmayla ilgili diğer kavramlara örnek verecek olursak angaje olmak (engagement), stres, kariyer gelişimi ve bireysel performansın anlamlı çalışmayla ilişkisi bulunmaktdır (Rosso vd., 2010).