İş-yaşam dengesi, iş ve örgüt psikolojisi alanında üzerine çokça araştırmalar yapılan ve iş hayatında sıklıkla konuşulan fakat stratejiler yaratma ve uygulama konusunda belki de eksik kaldığımız konulardan biri. Literatürde birçok farklı tanımına ulaştığımız bir kavram olmasına rağmen genelde halk tarafından pek doğru olmayan tanımlamalarla karşılaşıyoruz.
İş-yaşam dengesi deyince “İşime mi daha çok vakit ayırıyorum yoksa özel hayatıma mı?” gibi bir sorunun akıllara gelmesi muhtemeldir. Fakat iş-yaşam dengesi sadece bundan ibaret değildir. Literatürde, iş-yaşam dengesi kavramını anlamak için sıklıkla kullanılan yayılım teorisi (spillover theory), kavrama daha geniş bir açıdan bakmamızı sağlayabilir. Spillover theory, iş yerindeki deneyimlerin kişisel yaşama olumlu veya olumsuz bir şekilde yayıldığını varsayan bir teoridir. Örneğin, bir birey iş yerinde çalışma arkadaşlarıyla sürekli sıkıntılar yaşıyorsa, bu nedenle ortaya çıkan olumsuz duygu ve düşünceleri ailesiyle veya arkadaşlarıyla olan ilişkisini etkileyebilir. Bu ve buna benzer çatışmalardan dolayı ortaya çıkan iş-yaşam dengesi, en basit haliyle iş ve iş dışı kişisel rollerimiz arasında kurmaya çalıştığımız bir denge noktasıdır. Genellikle birçok birey için iş dışındaki hayatının en büyük payını aile oluştursa da iş ile özel hayat arasındaki ilişkiyi sadece aile bazında değerlendirmek pek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Bireyin aile dışındaki rolleriyle de işi arasında çatışmaların yaşanması beklenebilir. Örneğin, arkadaşlarınızla vakit geçirmeye önem veren biri olabilirsiniz. Fakat iş hayatınızın yoğunluğundan dolayı arkadaş çevrenize istediğiniz kadar vakit ayıramadığınızı, buluşmalara yoğunluktan dolayı katılamadığınızı fark edebilirsiniz.
Peki iş-yaşam dengesini nasıl sağlanabilir? İş-yaşam dengesi sağlama stratejilerini örgütsel ve bireysel olarak iki grupta inceleyebiliriz. Örgütsel stratejiler genel olarak kurumların çalışanlarına sağladıkları destekleyici programlardan oluşur. Çalışanların iş yüklerine ve özel durumlarına göre esnek programların yapılması, uzun çalışma saatlerine alternatif olarak geliştirilen Sıkıştırılmış İş Haftası (Compressed Work Week) uygulaması ile haftalık çalışma günlerinin azaltılması, ebeveynlere izin düzenlemelerinin yapılması, iş ve özel hayatta karşılaşılan sorunlara yönelik danışmanlık ve eğitimlerin verilmesi iş-yaşam dengesini teşvik edici ve destekleyici uygulamalardandır. Bu gibi uygulamalar ve bireylerin başa çıkma stratejileriyle birlikte iş ile özel yaşam arasındaki çatışma en aza indirilebilir. Bununla birlikte kurumlar, iş-yaşam dengesini sağlayan çalışanların işlerine yönelik motivasyon ve üretkenliklerinde artış gözlemleyebilir.
Örgütsel stratejiler genel olarak program iyileştirmeleri ve çalışan destekleme çalışmalarıyla iş-yaşam dengesi sağlanması konusunda etkili olabilir. Fakat bireysel farklılıkları ele aldığımızda bu uygulamalar her çalışan için tam olarak bir çözüm olmayabilir. Örneğin, Sıkıştırılmış İş Haftası uygulamasının yürütüldüğü bir kurumda, bazı çalışanlar için günlük çalışma saatinin uzatılması verimlilikte düşüşe neden olabilir. Dolayısıyla stratejileri uygularken bireysel farklılıkların göz ardı edilmemesi gerekiyor. Burada aynı zamanda bireysel stratejiler de devreye giriyor.
Bireysel olarak iş-yaşam dengesini sağlayabilmek için bazı ipuçları:
İş hayatınızda çok yoğunsanız, bu nedenle ailenize ve sosyal hayatınıza vakit ayıramadığınızı düşünüyorsanız hem işinizde hem de sosyal hayatınızda öncelik sıralarınızı belirlemek, zamanı etkili yönetmek için faydalı olabilir.
Çok yoğunsanız ne kadar verimli çalıştığınızı değerlendirmek de faydalı olacaktır. Çok fazla mı mola veriyorsunuz yoksa çok çalışıp istediğiniz kadar verim alamıyor musunuz? İşe odaklanmanız gerektiğinde telefon bildirimlerini sessize almak veya kapatmak daha verimli çalışmanıza yardımcı olabilir.
Gerekli olduğunu hissettiğiniz durumlarda görev devretmek faydalı olabilir. Yalnızca iş hayatında değil, özel yaşamınızda da yetişemediğinizi düşündüğünüz sorumluluklarda yardım isteyebilirsiniz.
İşten eve geldiğinizde, izin günlerinizde veya tatillerinizde çok önemli olmadığı sürece işle ilgilenmemeye özen gösterebilirsiniz. İşiniz ve özel yaşamanız arasındaki çatışmalar bu nedenden kaynaklanıyor olabilir.
İş dışında yapmayı sevdiğiniz aktivitelere vakit ayırmaya çalışmak faydalı olabilir.
Son olarak, iş ve özel hayatınız arasındaki çatışmanın hayat kalitenizi düşürdüğünü hissediyorsanız uzmandan yardım almaktan çekinmeyin.
Bireylerin uygulayabilecekleri genel bazı stratejiler olsa da bireysel farklılıklardan dolayı stratejilerin bazıları herkes için uygun veya faydalı olmayabilir. Araştırmalara göre iki tip çalışan vardır: integrators (bütünleştiricler) ve segmentors (ayrıştırıcılar). Bütünleştiricilerin iş ve özel hayatları arasında keskin sınırlar yoktur. Çalışma saatleri dışında da çalışma eğilimi gösterebilirler. Aynı zamanda çalışırken de diğer sorumluluklarını yerine getirebilirler. Örneğin, bu tip çalışanlar arkadaşlarıyla vakit geçirirken aynı zamanda işle alakalı telefon konuşmaları yapabilirler. Öte yandan ayrıştırıcılar iş ve özel hayatları arasında keskin sınırlar çizme eğilimindedirler. İşle alakalı sorumluluklarını özel hayatlarına taşımamaya özen gösterirler. Bütünleştiricilerin aksine; eğer arkadaşlarıyla vakit geçireceklerse işlerini, çalışma saatleri içinde bitirmeye özen gösterirler. Sonuç olarak, bu tür bireysel farklılıkları bilerek iş-yaşam dengesi sağlama stratejilerimizi oluşturmak ve uygulamak daha faydalı olacaktır.
KAYNAKÇA
Doğrul, B. Ş. & Tekeli, S. (2010). “İş-Yaşam Dengesinin Sağlanmasında Esnek Çalışma”. Sosyal ve Beşerî Bilimler Dergisi, 2(2), 11-18. https://dergipark.org.tr/en/pub/sobiadsbd/issue/11350
Grzywacz, J. G., & Carlson, D. S. (2007). Conceptualizing Work—Family Balance: Implications for Practice and Research. Advances in Developing Human Resources, 9(4), 455–471. https://doi.org/10.1177/1523422307305487
Meenakshi Kaushik, & Neha Guleria. (2020). A Conceptual Study on Work-Life Balance and its impact on Employee Performance. Sparkling International Journal of Multidisciplinary Research Studies, 3(1), 1-11.
Perreault, M., & Power, N. (2021). Work-life balance as a personal responsibility: The impact on strategies for coping with interrole conflict. Journal of Occupational Science, 1–15. doi:10.1080/14427591.2021.1894596
Sarıipek, D. B., Cerev, G. & Ayhan, E. E. (2023). İşgücü Piyasasında Pandemi Sonrası “Yeni Normal”; Hibrit Çalışma ve İş-Yaşam Dengesi. İnsan ve İnsan, 10(35), 11-27. doi: 10.29224/insanveinsan.1189607
Shouman, L., Vidal-Suñé, A., & Alarcón Alarcón, A. (2022). Impact of Work-Life Balance on Firm Innovativeness: The Different Strategies Used by Male and Female Bosses. Administrative Sciences, 12(3), 115. https://doi.org/10.3390/admsci12030115
Yang, Y., & Islam, D. M. T. (2020). Work-life Balance and Organizational Commitment: a Study of Field Level Administration in Bangladesh. International Journal of Public Administration, 44(14), 1286–1296. https://doi.org/10.1080/01900692.2020.1755684
Comments